Van köklü bir şehir; Asurların, Medlerin, Urartu medeniyetlerinin kendilerine başkent ettiği bir şehir…

Her medeniyet bu kente unutulmaz eserler ve 5 bin yıldır silinmeyen izler bıraktı.

Van halen geçmiş medeniyetlerin eserleri olan Van Kalesi, Hoşap Kalesi, Akdamar Kilisesi, Şamran Kanalı, Gürpınar’daki açık hava tiyatrosu, Çıl Aş (40 değirmen), Çavuştepe, Yedi Kilise, Şeytan Köprüsü gibi eski esrelerle anılıyor.

Cumhuriyetle birlikte neler oldu Van’da peki? Kaç tane eserimiz var şimdi?

Bir tane Zeve şehitliğimiz var. Ermenilerle boğazlaşma sonucu ortaya çıkan ölen canlardan oluşan bir tane mezarlık… Bir de kerpiçten “eski Van evleri”…

90’larda civar nüfusun büyük bir kısmı göçertilerek Van’a dolduruldu. Van nispeten şehir görüntüsündeyken bir anda büyük bir köye dönüştü. Her taraf ahırlarla doldu.

İnsan ve hayvan sayısının artışı sonucunda yetersiz gelen altyapı nedeniyle Van Gölü mütemadiyen kirlenmeye başladı, bir dönem yüzülürken artık şimdi kokudan yanına yaklaşılamıyor.

Herkes istediği bir noktaya ev-işyeri yaptı, imarsız ve de plansız; ortaya nur topu gibi trafiği sıkışık, yolları karışık, neresinden bakarsan çarpık bir kent çıktı.

Bu süreçte Van’ın bölgeye de hitap eden önemli istihdam yatırımlarından Kundura Fabrikası, Yün İplik Fabrikası kapatıldı. Peşinden 2016’da Van Et ve Süt Kurumu kapatıldı. Gürpınar’daki Van Et ise köylerin boşaltılması ve hayvancılığın tarumar olmasıyla birlikte çoktan et ithal etmeye başlamıştı. Bugün de değişen bir şey yok!

Sonra yetmezmiş gibi bir de deprem vurdu Van’ı. Göç depreminden sonra 2011’deki tabiat depremi Van’da kalan morali de alıp götürdü.

Çatışma dönemindeki siyasi kurnazlıklardan ve yaşanan tahribattan söz etmiyorum bile…

Şimdi geldiğimiz bugünlerde hangi eserlerle meşgulüz derseniz, alın size garip örnekler:

1-Van Gölü’nü dibindeki çamuru çıkararak eski haline getirebileceğimizi hayal ediyoruz.

2-Herkes şehrindeki çevre yolunu kaşla göz arasında tamamlarken, biz 18. Madde korkusundan 12 yıldır çevre yolunda halen elle tutulur bir ilerleme sağlamış değiliz.

3-Uçaklarımıza el koydular biliyor musunuz, “size fazla” diyerek Van’ın yolcu uçağı sayısını neredeyse yarıya indirdiler. Yıllardır bu böyle. İnsanların şikâyetleri kimsenin umurunda değil. Şimdi bir tane pist yapacaklar, havaalanını hepten kapatacaklar, Van artık aylarca uçaksız, siz sağ, ben selamet…

4-Sınır kapıları normal ticarete kapalı. Açık olanda da kiloyla iş yapılıyor daha çok. Mazot getiren bir kurşunu askerden yiyor, bir tokat da mahkemeden, vay sen misin kaçak iş yapan! Ne yapsın peki köylü, ekini, davarı elinden giden toprak mı yesin?

5-Stadyum depremde ağır hasar gördü, yenisi yapılacak dendi yapılmadı, yapılan biri iki süslemeyle şimdi bu deprem mağduru sahada futbolcular top peşinde koşuyor. Van’a bir stadyum yapılacak mı peki? Cumhurbaşkanı kaç kere söz verdiği halde yapılmadıysa bundan böyle de fazla beklenti içine girmeyin derim.

Şimdi gelelim işin dramatik ve de biraz komik tarafına:

Neymiş, yirmi bilmem kaçıncı yüzyıl demeyeceğim, geldiğimiz 2025 yılında “Bir Şehrin Hayali Gerçeğe Dönüşüyor” muş!

Başlık aynen böyle:

“Bir Şehrin Hayali Gerçeğe Dönüşüyor”

Vanspor FK, basına bir tane mesaj servis etti geçen gün. Size aynen aktarıyorum:

“Bir Şehrin Hayali Gerçeğe Dönüşüyor;

Geçtiğimiz günlerde Kulüp Başkanımız Sayın Erol Temel’in müjdesini verdiği Van Spor Tesisleri projesinde somut adımlar atılmaya başlandı. Tesis alanında sondaj ve etüt çalışmaları başladı. Bu sadece bir inşaat süreci değil, bu; Van’ın futbol hafızasında yeni bir sayfanın, geleceğe uzanan bir köprünün ilk harcıdır.

Bu tesisler tamamlandığında, Van artık sadece yetenekli futbolcular yetiştiren bir şehir değil; sporun kültürle, disiplinle ve aidiyetle buluştuğu örnek bir kent olarak anılacaktır. Bu süreçte emeği geçen Sayın Valimiz Doktor Ozan Balcı’ya ve emeği geçen herkese Vanspor camiası adına en derin teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Vanspor Futbol Kulübü olarak bu heyecanı hep birlikte yaşıyor; geleceğimizi hep birlikte inşa ediyoruz.”

Neymiş, arkadaşlar gelecek inşa ediyor muş! Nerede inşa ediyorlar bu geleceği, deprem mağduru stadyumun yakınlarında… Bir stadyumu dahi yok şehrin bizimkiler sporcu gençlere gelecek inşa ediyor!

Tatlı sözler yetmiyor değerli dostlar, niyetim sizi incitmek değil, ama gücünüz yetiyorsa, hakikaten becerebiliyorsanız, gençlere gelecek planınız varsa evet tesis çok iyi fikir ama tesisi daha da anlamlı kılacak şu stadyum konusunu da bir zahmet Van’ın hükümet vekilleri kanalıyla bir hal edin.

Stadyum deyip geçmemek gerek, orada sadece top koşturulmuyor, orası aynı zamanda bir ekonomik kapıdır da; su satanından ayakkabı boyacısına, mendil satanından çekirdek satanına, gelen seyircinin verdiği bilet parası ekonomik dolaşıma giriyor. Ve ayrıca orası bir sosyalleşme, etkinlik yeri, zamanı değerlendirme yeridir. Bu aynı zamanda turizmi de ilgilendiren bir yerdir. Güzel bir stadyum rahat bir oyuna da ekonomik dolaşıma da turizmin gelişmesin de kaynaklık eder. Küçümsemeyin, yabana atmayın!

Yani eğer Vanlının sadece bir tane spor tesisi hayal ettiğini düşünüyorsanız, bunda yanılgı var. Hayallerin sayısını artıralım lütfen! Olan da elden gidiyor çünkü…