Türkiye’de profesyonel liglerin kurulduğu 1959 tarihinden bu yana görülmemiş bir olay şu sıralar 2.Lig Kırmızı Grup’ta görülüyor. Artı Değer Vanspor geride bırakılan 13 haftada inişli çıkışlı bir performans sergiledi. Lig’de 4 mağlubiyet aldı; işin garip kısmı bu 4 mağlubiyetin tamamını kendi evinde aldı. A.D. Vanspor’un deplasman’da mağlubiyeti yok. Durum karşısında kimse ne olduğunu anlamıyor. Deplasman Van, Van deplasman oldu siyah-kırmızılı ekibe… Peki sebep ne?

Türkiye’de profesyonel liglerin kurulduğu 1959 tarihinden bu yana görülmemiş bir olay şu sıralar 2.Lig Kırmızı Grup’ta görülüyor. Artı Değer Vanspor geride bırakılan 13 haftada inişli çıkışlı bir performans sergiledi. Lig’de 4 mağlubiyet aldı; işin garip kısmı bu 4 mağlubiyetin tamamını kendi evinde aldı. A.D. Vanspor’un deplasman’da mağlubiyeti yok. Durum karşısında kimse ne olduğunu anlamıyor. Deplasman Van, Van deplasman oldu siyah-kırmızılı ekibe… Peki sebep ne?

GELİN SEBEBİNİ BERABER ARAŞTIRALIM!

1-     ‘’Zor Rakiplerle İçerde Oynandı’’

Hayır! Vanspor 8. Sırada bulunurken an itibariyle önünde bulunan 5 takım ile karşı karşıya geldi ve bu rakiplerin 2 tanesiyle deplasmanda karşılaştı. Bu karşılaşmada yenilgi yüzü görmedi. Futbol düz mantık işi değildir ama deplasmanda zor rakiplerinden söke söke puan alan Vanspor’a ne oluyor da kendi evinde kurt görmüş tavşan gibi deliğine kaçıyor. Zor rakiplerle içerde oynama olasılığını kapattık.

2-     Hoca Tercihleri

Sezon başında Tahsin Tam ile başlandı. Kötü bir tercih miydi? Bence hayır! ancak hata yapıldı. Önüne gelen oyuncu söylendi. Transfer komitesi bir oyuncu söyledi aldı, taraftar şu alınsın dedi; alındı, kendini sporcu scoutu sananlar tarafından isim verildi; alındı. Sorun şu ki alınan oyuncuların çoğu birbiriyle hiç oynamadı, Bunlara Iğdır FK’dan alınan oyuncular dahil değil. Mert, Eyüp ve Bekir harika sezon geçirdiler ancak onların geldiği mevkide de inanılmaz bir rekabet vardı. Bunları önümüze koyunca sezonun başında canlı yayında Tahsin Tam için 5 hafta biçtik çünkü adamın eli ayağı birbirine girdi. Denge kuramadı işin kısası ve gönderildi.

Ümit Bozkurt dönemi 3. Kez başlamış oldu. Peki sormazlar mı adama bu hocayı bu kadar beğeniyorsunuz neden hep zor durumda kalınca çağırdınız? Getirseydiniz ya sezon başında. Beni haklı çıkaran nokta ise Ümit Bozkurt gelince ilk 3 hafta oda geçmişi toparlamaya çalıştı, çünkü oda Tahsin Tam da kötü değillerdi. Aslında asıl sorunu burada söylemiş bulundum ama hoca konusunu da burada kapatalım.

3-     Kötü Analiz ve Rakibi Tanımama!

Analizcilik zor iştir, her hafta yeni takımın bir önce ki hafta nasıl oynadığı bakmak incelemek hele ki 2. Lig’de her maçın yayınlanmadığını göz önünde bulundurursak onların işini zorlaştırıyor. Evet çok faktör var ama burada gözlemlediğim kadar Vanspor’un rakibi analiz etmesinde bir problem göremedim. Mert diye bir kardeşimiz var üstüne düşeni yapması konusunda taktir gerektiren bir çaba içerisinde en azında bilgi toparlama konusunda, analizleri nasıl çıkardığını bilemem. Bu cümlem analiz konusunda yaptığım görüşe ters düşse de bir sorun varsa analizle alakalı olmadığı düşüncemi değiştirmez. Her şeyi hesaplayamazsın ‘’İş o ki hesaplayamadığını yenebilmek’’ Analiz konusunu da böylelikle kapatmış olalım.

4-     Taraftar Faktörü

Bu konuda şimdiye kadar sustum; anlamaya çalıştım acaba neler oluyor diye baktım ama gene de anlamadım. İşin gerçeği ne olduğu da ilgi alanım eğer niyetimiz dedikoduysa oturup 100 kişiden bir şeyler dinleyebiliriz ama buradaki maksat Vanspor ise ters düşen çıkarları bir tarafa bırakmalıyız. Bu olaylarla ilgili cümlelerimi ilk buradan açıklıyorum, ‘’Kimse kimseye ailevi değerlerini ayaklar altına alarak hakaret edemez ve kimse kimseyi tehdit edemez.’’ Yönetimin belki de yaptığı en büyük yanlış buydu; Ya taraftarlarla aşırı samimiydi ya da arası açıktı. Durum konusunda taraftarın futbolcu moralini bozduğunu ve mağlubiyetlerin bu yüzden alındığına inanmıyorum. Taraftarın kötü sonuç ama iyi oyun görünce de oyuncuları alkışladığını gördüm bu demek değil taraftar her hafta sallasın, hayır başarmanın yarısı inanmaktır. Taraftar inansın, yönetim kimseye öz veya üvey evlat olarak nitelendirmesin ve üstüne düşeni yapsın. Taraftar konusuna böylelikle kapatalım.

5-     Futbol Kültürü

‘’FUTBOL KÜLTÜRÜMÜZ YOK’’ Van’da Futbol kültürü var diyen kişi bana nasıl olduğunu veya futbol kültürünü anlatsın. Futbol kültürü; bağırmak, ses çıkarmak, zıplamak veyahut yönetime ayar vermek değildir. Bu cümle ile sanki futbol kültürünün taraftara ait olduğu anlaşılmasın o başka bir konu o tribün kültürü, şükür ki yaş meslek ayırmadan taraftarımız desteğini esirgemez ancak şunu beceremiyoruz. Buranın nasıl bir camia olduğunu, gelen oyuncaların aidiyetlerinin nasıl kazanılması gerektiğini bilemesi gerek ancak üzücü olan nokta Vanspor para yuvası olmuş (mevcut oyuncular dahil değildir.) E peki aidiyet ‘’Burası Van Gölü buradan çıkış yok’’ veya ‘’Forması çıkarın gidin’’ ile mi olur. Tabi ki hayır!

Ne Yapmak Gerekir

Sahiplenmek gerek; kim gelirse kim giderse hoşnut olmalı onlara ve yönetime sarılmak gerekir bireysel bir hakaret olmadığı sürece tabi… İyi günde hepimizin keyfi yerinde olur. Acı ve üzüntü insana istemediği şeyler söyletir, istemediği şeyler yaptırır. Kimse sineye çeksin diyemem ama uzanan el geri çevrilmez. Zararın neresinden dönülürse kardır.

‘’GELİN SEVİN SEVELİM VE GÜVENELİM’’