Van Gölü Havzası'nda iklim değişikliğinin etkileri giderek daha belirgin hale gelirken, uzmanlar bu değişimlerin bölgedeki su kaynakları için tehlike oluşturduğuna dikkat çekiyor. Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, özellikle yağış rejimindeki değişimlerin çevresel ve ekolojik dengenin bozulmasına yol açabileceğini vurguladı.
Prof. Dr. Alaeddinoğlu, son yıllarda yağışların zamanlamasında ciddi sapmalar yaşandığını belirtti. Geçmişte sonbaharda yoğun yağışlar yaşanırken, son 20 yılda bu durumun büyük ölçüde değiştiğini ifade etti. "Eskiden ekim ayında başlayan yağışlı dönem, kasım ayında zirveye ulaşırken, artık yağışlar çoğunlukla kış ve bahar aylarına kaymış durumda" diyen Alaeddinoğlu, 2024 sonbahar ve kışında yağış eksikliğinin belirgin hale geldiğini söyledi.
"Sonbahar Yağışları Bahar Aylarına Kaydı"
Alaeddinoğlu, 2024 yılının Ocak ayında havzada önemli bir kuraklık yaşandığını belirterek, "Ocak 2025, son 55 yılın en kurak Ocak ayı olarak kayıtlara geçti" dedi. Şubat ayında da yağışsız günlerin devam ettiğini ancak Mart ve Nisan aylarında yağışların devam etmesini beklediklerini söyledi. Son 20 yılın verilerine göre, sonbaharda olması gereken yağışların bahar aylarına kaydığına dikkat çeken Alaeddinoğlu, "Bu değişiklik, Akdeniz ikliminin bozulmuş bir şeklinin havzaya yerleşmesi gibi bir durumu işaret ediyor" ifadelerini kullandı.
"Gelecekte Su Sorunları Artacak"
Van Gölü Havzası için gelecekte büyük su sorunlarının yaşanabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Alaeddinoğlu, "Yağışlarda bir azalma ve sıcaklık artışı ile buharlaşma şiddetinin artması, havzanın su kaynaklarında ciddi problemlere yol açacaktır" dedi. Bu süreçlerin su sıkıntısına yol açabileceğini ve bölgedeki ekosistem üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirten Alaeddinoğlu, "Bu değişimlerin etkisi, daha uzun vadeli su sorunlarını beraberinde getirecektir" diye konuştu.
İklim değişikliğinin etkileri, sadece Van Gölü Havzası’nda değil, Türkiye’nin birçok bölgesinde hissedilmeye devam ediyor. Uzmanlar, bu değişikliklere karşı alınacak önlemler ve sürdürülebilir su yönetimi stratejilerinin büyük önem taşıdığını belirtiyor.