Ümit Bozkurt Dönemi Sona Erdi Ümit Bozkurt Dönemi Sona Erdi

Van’da Osmanlı’nın son dönemlerinde bulunan 11 adet deri atölyesinden bugün sadece Gaziantep ilinde faaliyet gösteren atölyeler dışında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bir tane bile deri işleme tesisi bulunmuyor. Uluslararası ilişkiler uzmanı ve siyaset bilimci Muhlis Kaya, Van'ın deri sanayisi potansiyeli hakkında dikkat çekici bilgiler paylaştı.

16 Bin Ton İşleme Kapasitesi, Milyon Dolarlık Gelir
Muhlis Kaya'nın açıklamalarına göre, yıllık 16.000 ton deri işleme kapasitesine sahip olan bölge, deri sanayisinden 41 milyon dolarlık ham deri ihracat geliri elde etme potansiyeli taşıyor. Her bir deri atölyesinin kuruluş maliyetinin 2 milyon dolar olduğunu vurgulayan Kaya, işçilikle birlikte deri ürünlerinin değerinin katlanarak arttığını belirtti. Örneğin, bir çantanın ham deri maliyeti 300 TL iken, işlenmiş haliyle 3.000 TL’ye kadar yükselebiliyor.

TRB2 Bölgesinde 33 Bin Ton Potansiyel
TÜİK verilerine dayanarak hesaplamalar yapan Kaya, TRB2 bölgesinde (Van, Bitlis, Muş, Hakkâri) yaklaşık 6,5 milyon küçük ve büyükbaş hayvan bulunduğunu belirtti. Bu rakamların, bölgedeki ham deri işleme kapasitesinin 33.000 ton civarında olduğunu gösterdiğini söyleyen Kaya, Van’da kurulacak deri atölyelerinin tam kapasite ihtiyacının bu rakamlarla rahatlıkla karşılanabileceğini vurguladı.

Deri Atölyeleri İçin Süreçler ve Gerekenler
Bir deri atölyesi kurmak için gerekli olan süreçler ve makineler konusunda da bilgi veren Kaya, Van Ticaret ve Sanayi Odası ile Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (DAKA) işbirliğinde bir fizibilite çalışması yapılacağını açıkladı. Ancak, Ağrı ve Bingöl için hazırlanan zayıf raporlar gibi kopyala-yapıştır yöntemine başvurulmaması gerektiğini vurguladı.

Fizibilite raporunda, özellikle küçükbaş hayvancılık üzerinde durulması gerektiğini ifade eden Kaya, sığır derisi üretiminin küçükbaş hayvancılığı olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti. Ayrıca, deri sanayisinin yan ürünlerinin (yün, iplik vb.) de raporda yer alması gerektiğini belirtti.

Çevresel Etkiler ve Yer Seçimi
Deri sanayisinin, yoğun su tüketimi ve kimyasal madde kullanımı gerektiren bir sektör olduğuna dikkat çeken Kaya, üretim alanlarının çevresel etkileri göz önünde bulundurularak gölden ve tatlı su kaynaklarından uzak yerlere kurulması gerektiğini söyledi. Kaya, uygun yerlerin belirlenmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Eskiden Deri Toplanırdı, Şimdi Çürümeye Bırakılıyor
Kaya, 20 yıl öncesine kadar Van’da birçok deri toplayan firma bulunduğunu, ancak günümüzde bu firmaların azaldığını dile getirdi. Eskiden Hakkari ve Van illerinden toplanan derilerin her ay tırlarla Gaziantep, Uşak ve Tuzla’ya gönderildiğini belirten Kaya, dayısının bu işi 30 yıldır yaptığını, ancak artık yılda en fazla iki kez yetecek kadar deri toplayabildiğini söyledi. Ne yazık ki, deriler şimdi köy arazilerinde çürümeye bırakılıyor.

Deri Sanayisi İçin Büyük Fırsatlar
Deri sanayisinin SGK ve vergi indirimleri gibi birçok avantaj sunduğunu belirten Kaya, TKDK ( Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) kapsamında deri projelerine %50+20 hibe desteği sağlandığını açıkladı. Kaya, yüksek kazançlı iş fikirleri arayan iş adamları için Van’da deri sanayisinin büyük bir fırsat sunduğunu belirtti.

Van ve bölge için deri sanayisinin canlandırılmasının, hem ekonomik kazanç sağlayacağını hem de bölge halkına istihdam alanları yaratacağını söyleyen Kaya, bu alanda yapılacak yatırımların Van’ın kalkınmasına büyük katkı sunacağını vurguladı.

Muhabir: Abdulselam Kurt