Yenidoğan yoğun bakımlarda bebekleri ölüme terk ederek haksız kazanç sağlamakla suçlanan ve kamuoyunda “Yenidoğan Çetesi” olarak bilinen yapının yargılandığı davada üçüncü duruşma devam ediyor. Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslekleri Kurulu, davada yargılanan doktorlar hakkında en üst sınırdan 3 yıl meslekten men kararı aldı.
MAHKEME SALONUNDA GERGİNLİK YAŞANDI
Duruşma öncesinde mahkeme salonunda kısa süreli gerginlik yaşandı. Sanık avukatlarından biriyle bir jandarma görevlisi arasında çıkan tartışmaya diğer avukatların da katılmasıyla ortam gerildi. Mahkeme başkanı avukatları uyararak duruşmanın düzen içinde sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
DOKTORLAR EN ÜST SINIRDAN CEZA ALDI
Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslekleri Kurulu, Yenidoğan davasında yargılanan doktorların meslekten 3 yıl men edilmesine karar verdi. Alınan kararın en üst sınırdan olduğu ve doktorlara resmi olarak tebliğ edildiği bildirildi.
SANIKLARIN SAVUNMALARI SÜRÜYOR
Dünkü duruşmada, suç örgütüyle ilgili tanıkların ifadeleri alınmıştı. Bugünkü duruşmada ise sanıklar ve avukatlarının beyanları dinleniyor.
Davanın sanıklarından Güney Hastanesi Başhekimi Ali Dirik, mahkemede yaptığı savunmada, hastanede yaşanan anlaşmazlıklardan bahsederek, kendisinin dolandırıcılık suçuna karışmadığını iddia etti. Dirik, “Ben Fırat Sarı’yla kavga etmişim. Anlaşmayı Müzeyyen Yurtoğlu yapmış. Ben ilaçların faturalandırılmasını engellemeye çalışıyorum ama şu an tutukluyum. Bu hastanede büyük paralar döndü ve bundan hastane sahibi sorumludur. Ben tahliyemi talep ediyorum.” şeklinde konuştu.
Sanıklardan Dr. Mehmet Gürül ise cezaevinde intihar eden İlker Gönen’in ölümünden dolayı vicdan azabı duyduğunu belirterek, “Gözaltına alındığında ‘Abi ölmeyi düşünüyorum’ demişti. Ben bu durumu polise bildirdim ama ciddiye alınmadı.” ifadelerini kullandı. Gürül, davada kendisinin çocuk hekimleriyle aynı kefeye konulmaması gerektiğini savunarak, “Yoğun bakımlarımı ben yönetiyorum, bebeklerin doktor bilgisi olmadan yatırıldığı bir sistemin içinde olmam mümkün değil.” dedi.
DÜNKÜ DURUŞMADA NELER YAŞANDI?
Davanın önceki duruşmalarında çete yöneticisi olmakla suçlanan doktor İlker Gönen’in cezaevinde intihar ettiği ortaya çıkmıştı. Mahkemede savunma yapan diğer sanıklar, meslektaşları Gönen’in ölümünden medyanın ve yargısız infaz söylemlerinin sorumlu olduğunu iddia etti.
Dünkü duruşmada ayrıca hemşireler ve sağlık çalışanları tanık olarak dinlendi. Hemşire Şenay Çalıkoğlu, bir bebeğin ölümüne ilişkin verdiği ifadede, sanık hemşire Hakan Doğukan Taşçı’nın bebekle ilgili işlemleri yaptığını ve doktor Şeyhmus Çelik’in herhangi bir tıbbi müdahalede bulunmadığını belirtti.
ÇETE LİDERİ FIRAT SARI’YA AĞIR SUÇLAMALAR
Davanın sanıklarından Fırat Sarı, Türkiye’nin en iyi çocuk hekimlerinden biri olarak nitelendirdiği İlker Gönen’in kaybından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Ancak diğer sanıklar Sarı’ya tepki gösterdi. Sanık Hakan Doğukan Taşçı, “Fırat Sarı aylarca İlker Gönen’in tutuklanması için uğraştı, şimdi üzüntü duyduğunu söylemesi samimi değil.” dedi.
Sanıklardan Hasan Basri Gök ise Fırat Sarı’nın sadece tiyatro oynadığını, devlet hastanelerinden ilaç çalarak büyük bir yolsuzluk ağı kurduğunu öne sürdü.
SANIKLARA YÜZLERCE YIL HAPİS CEZASI TALEBİ
Savcılık iddianamesinde, çete liderlerinden Fırat Sarı hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve resmi belgede sahtecilik” gibi suçlardan toplam 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.
Sanıklardan Gıyasettin Mert Özdemir için ise benzer suçlardan 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, ayrıca çete tarafından haksız kazanç sağlanan özel hastanelerin ve bu hastanelerin bağlı olduğu şirketlerin kapatılması ve mal varlıklarına el konulması istendi.
KARAR NE ZAMAN ÇIKACAK?
Mahkemede sanık ifadelerinin tamamlanmasının ardından sanık avukatlarının talepleri dinlenecek. Davanın ilerleyen günlerde karara bağlanması bekleniyor.