Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, halk arasında "sessiz katil" olarak bilinen hipertansiyona karşı önemli uyarılarda bulundu.
Doç. Dr. Sarıkaya, hipertansiyonun tanısında genellikle gecikmeler yaşandığını ve hastalığın farkında olan her beş kişiden sadece birinin etkili tedavi alabildiğini belirtti. Tansiyon ölçümünün yalnızca baş ağrısı gibi şikayetler olduğunda yapılmasının yanlış olduğuna dikkat çeken Sarıkaya, "Kan basıncı düzenli aralıklarla ölçülmeli," dedi.
Hipertansiyonun erişkin nüfusta neredeyse her üç kişiden birini etkilediğini vurgulayan Sarıkaya, tedavi edilmediği takdirde böbrek, beyin, kalp ve damar sisteminde kalıcı hasara yol açabileceğini ifade etti. Sarıkaya, "Son günlerde gündemde olan aort diseksiyonunun (aort yırtılması) en sık sebebi kontrolsüz hipertansiyondur," uyarısında bulundu.
Şişmanlık, sigara ve alkol kullanımı, stres, yetersiz fiziksel aktivite, sağlıksız beslenme, aşırı tuz tüketimi, diyabet ve yaşlılık gibi faktörlerin hipertansiyona neden olabileceğini kaydeden Sarıkaya, bu hastalığın hekim kontrolünde düzenli şekilde izlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Başhekim Sarıkaya, hipertansiyonun kontrol altına alınmaması durumunda inme, kalp krizi, böbrek yetmezliği, bilinç bozukluğu, körlük ve damar anevrizması gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
Hipertansiyonun önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Sarıkaya, "Hareketi artırmak, ilaç tedavisine düzenli devam etmek ve tuz tüketimini azaltmak, hastalığın risklerini büyük ölçüde ortadan kaldırır," dedi.
"Hastalık bazen hiç belirti vermeden organ hasarına yol açabiliyor. Bu nedenle hipertansiyon 'sessiz katil' olarak adlandırılıyor," diyerek sözlerini tamamladı.